Bu şehrin güzelliğiyle ve görkemiyle ilgili çok şey yazılmıştı ve tabi ki bütün bu yazılanların hepsi doğruydu. “Romantik Şehir”, “Aşıkların Şehri” gibi nitelendirmelerinin başkentidir Paris. Her biri başlı başına bir mimari harikası ve aynı zamanda zevk sahip gözler için bir ziyafet. Paris, kendi güzelliğinin oldukça farkında, bundan gurur duyan ve bunun için artı bir çaba gösterme gereği hissetmeyen muhteşem güzellikte bir kadın gibidir. Büyüleyicidir!!! ve sizin kadar o da bunun farkındadır… ama daha da önemlisi size kendinizi enerji dolu hissettir. Bundan daha iyi bir sıfat bulamıyorum. Hayatınızda bir kez Paris macerası yaşamanızı tavsiye ederim. Ama bu macerayı yapmak için değil o şehri keşfetmekten öte yaşayarak yapmalısınız.
Paris size hayat dolu hissetmeyi ve bu duyguyu yaşamanızı sağlar. Harekete geçmek, var olmak ve hayatın tadını çıkarmak isterseniz… Paris’ sizi bekliyor. Hissetmek isterseniz. Nasıl bir his olduğunun önem yok. Ama burada tüm duygular şaha kalkar. Paris ağlamak ve güldürmek ve aşık olmak ve şiir yazmak ve sevişmek ve bir senfoni bestelemek isteği verir insana…
Paris ile ilgili verebileceğim en kayda değer tavsiye: Sokaklarda kaybolun. Çünkü her yer, her şey, her bina çok güzel. Bir karakteri, bir ruhu olduğuna yemin edebileceğim kadar güzel. Uzun süre çirkin bir şey görememekten algınız değişiyor resmen. Bir yeri, ihtişamından, etkileyiciliğinden ötürü önemli bir bina sanıyor fotoğrafını çekmeye çalışıyorsunuz, bir bakıyorsunuz o aslında Pierre’in sevgilisiyle yaşadığı sıradan evi çıkıyor. Yazdıkça özledim bak…